MERHABA SANATSAL HABER OKURLARI
Sizlerle, yıllarca “modern bahçıvan / bahçıvanbaşı” vb. isimlerle anılan ve hala tam olarak zihinlerde açıklık kazanmadığı, zaman zaman gözlenen bir bilim dalı peyzaj mimarlığı hakkında bilgiler vermek için buradayım, bana bu web sayfasında yer veren sevgili Faruk bey kardeşimin hatırını kıramayarak, teşekkür ediyor ve mesleğimizi, özellikle üniversite çağına gelen gençlerimize de, her yönü ile tanıtabilme, sevinci ile yazıma başlamak istiyorum. Mesleğimizle ilgili bilgileri verirken, zaman zaman özeleştirilerimizle 21.yüzyılda daha iyi neler yapabilirizi yakalamak hedefimle, yoğun eğitim-öğretim faaliyetlerim arasında sizlere ulaşmaya çalışacağım. Herşey daha konforlu yaşam için…
Tarih öncesi ve ilkçağlardan başlayarak izlerini çeşitli görünümlerle irdeleyebildiğimiz çevre-insan ilişkilerini, 1800’lerde Amerika’da Frederick Law Olmsted’in Peyzaj Mimarlığı (Landscape Architecture) olarak tanımlayarak attığı temeller üzerinde geliştiren peyzaj mimarlığı, Türkiye’de 1960'lardan sonra bulduğu uygulama alanları ile biraz daha anlaşılmaya başlanmıştır. Günümüzde de gelişmelerini hızlı adımlarla sürdürmektedir. Mezopotamya’nın doğallığını, Rönesans ve Barok’un görkemli formalliğini, İslam'ın mistizmini sentezleyerek gelişen Türk İslam Bahçeleri, günümüze kadar aktarılan örnekleri ile (Topkapı ve Dolmabahçe Sarayları, vd.) sergilenmekte, İngiltere’den başlayarak Amerika’da yükselen ve kamu yararına çalışmaların yoğunlaştığı modern anlayışla, özellikle 2000li yıllarda en güzel örneklerini (parklar, çocuk bahçeleri, toplu konut ve villa bahçeleri, yollar, vd.) ortaya koymaktadır. İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya başta olmak üzere tüm kentlerde hızlı gelişmeler gözlenmektedir.Ülkelerin kentsel ve kırsal alan planlama ve tasarım çalışmalarında köklü gelişmeler için koordinasyon özelliği ile etkili olan peyzaj mimarlığı Türkiye’de de tasarım yönünün yanı sıra son yıllarda planlama yönüyle de ağırlığını hissettirmektedir.
Nasıl bir eğitimle; yurtdışı örneklerden esinlenerek yeni gelişmelere imza atan doğa ve insan sevgisi taşıyan öğretim elemanlarının, ilk olarak Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesinde Peyzaj Mimarisi ve Ağaçlandırma kürsünde başlattıkları tek ders içerikli çalışmalar, 1970'lerde Peyzaj Mimarisi Bölümü kurularak sürdürülmüş; Ege, Çukurova, Atatürk Üniversitelerinin de katılımı ile, Ziraat Mühendisleri bu bölüm mezunu olarak mesleki hizmetlerini vermeye başlamışlardır. 1990'larda İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinin girişimi ile peyzaj mimarı unvanı veren bölümlerde özgün diplomalı meslek elemanları yetiştirilmeye başlanmıştır. 1994 yılında TMMOB bünyesinde Peyzaj Mimarları Odasının da kuruluşu ile devlet ya da özel Üniversitelerin farklı Fakülteleri (Ziraat, Orman, Mimarlık, Güzel Sanatlar) bünyelerinde, lisans ve lisansüstü eğitim-öğretimini sürdüren peyzaj mimarları, kamu kurum ya da kuruluşları ile özel sektörde çalışmalar yapmaktadırlar. Ayrıca iki yıllık yüksekokullarda açılan ilgili programlardan da peyzaj teknikerleri mezun olmakta, uygulamalara destek vermektedir.
Peyzaj Mimarlığı konusunda daha iyi ve özgün eğitim vermek üzere hedeflenen Peyzaj Mimarlığı Fakültesi kuruluş arayışları da 2003 yılından günümüze sürdürülmektedir. İnsanlara çevrelerini, Estetik ve Fonksiyonel (işlevsel) olarak düzenleyerek daha Ekonomik (EFE) sunmaya, Sürdürülebilirliği ile tüm sanatlara örnek EFES’e odaklanarak koruyan / düzenleyen / kullandıran peyzaj mimarları, yüzyıllara imza atacaklardır.
PM=İnsan Konforu PM=Güzel Görünüm PM=Yaşayan-Yaşatılan Canlılar PM=Kullanılır Obje PM=Korunan Çevre PM=Doğru Kullanım sadece Kent değil Kırda da PM=Bütünlük ülkeden Yakın Çevreye, yakın çevreden Ülkeye PM=Avrupa Peyzaj Sözleşmesi PM=Yüzyıllar…
YAŞANABİLİR DÜNYA…
Bir resim gibi güzel, Bir şiir gibi ahenkli, Bir heykel gibi kalıplı, Bir yazın gibi ebedi, Bir rüya gibi hayali, Bir gerçek gibi kalıcı, Bir yaşam gibi tatlı, Bir ölüm gibi sonsuz, Bir kent ki doğal, Bir kır ki düşlenen,
Bir sanat, Bir düşün, Bir plan, Bir güzellik, Bir ölçü, Bir uyum,
Bir yapaylıkta doğal, Bir doğallıkta yapay, Bir koruyucu/kullanıcı, Bir kullanıcı/koruyucu, Öyle bir ki; insan içine işleyen, ısıtan,
İşte Peyzaj Mimarlığı, İşte Peyzaj Mimarı…
Prof. Dr. Güniz AKINCI KESİM 15.01.2009
Yazarın Tüm Yazıları... - Yazar'a mesaj yaz
-
Yorum Yaz
|
|