HAYATA DAİR; YAŞAMASIN KÖTÜLÜK…
O kötü biriydi; bana söylemişlerdi yaptığı kötülükleri, biraz söz etmişlerdi kimlere neler yaptığından, ama ben önemsememiştim. ''Ön yargılı olmamak'' ön yargısına sahip olduğum için, söylenenler bir kulağımdan girmiş diğer kulağımdan çıkmıştı. Evet kulak kirliliği yapmadı değil ama, çok da önemsememiştim doğrusu. Ben, benimle yaşadıklarına bakarım demiştim. Meğer sadece O değil, onun etrafında ona alkış tutan herkes aynı kötülükteymiş. Bunu fark ettim de ne mi oldu ?
Birincisi, ''ön yargılı olmama'' ön yargımı biraz gözden geçirmeye ve kaç kişinin, ne hakkında, ne söylediğiyle ilgili olarak, sayıların gizemini de göz önünde bulundurmalıya karar verdim.
İkincisi, O ve onun gibilerden uzak durmaya karar verdim.
Üçüncüsü, benim o zamanlar ciddiye almadıklarımı, şimdilerde yaşayanlara, ya da yaşama olasılığı olanlara, üzülmekle üzülmemek arası duygular içine girdim. Herkes yaşayacağını yaşamalı ve hak ettiği dersi almalı diye düşünerek, akışı çok da değiştirmemek gerektiğine inandım.
Dördüncüsü, evet zaman kaybediyorum ama sanırım bazı şeyleri yaşamadan anlamak zor oluyor diye kendi adıma çok da önemsememeye karar verdim.
Beşincisi, o zamanlar beni anlamayanların şimdi hiç konuşmadan görüşmeden dahi, beni daha iyi anladıklarını hissetmeye başladım.
Altıncısı; kim iyi olursa olsun yine de sevmek zorunda değilsin, kim kötü olursa olsun yine de sevmene engel olamayabilirsin, dolayısıyla affedici özelliğimi, biraz daha dizginlemeye karar verdim.
Veee yedincisi, iyi yönlerimi daha da ön plana çıkartıp, kötü yönlerimi biraz daha eğitmem gerektiğini, biraz daha fark ettim, mükemmel olmak haddimiz değil ama, en azından özümüzle sözümüz çelişmiyor diye kendimi bir kez daha tebrik ettim...
İlknur ERŞAHİN ÇAKICI 19.09.2015
Yazarın Tüm Yazıları... - Yazar'a mesaj yaz
-
Yorum Yaz
|
|