Anasayfam Yap | Künye | İletişim | Reklam

    Anasayfa

   Resim - Fotoğraf

    Sahne Sanatları
    Müzik - Konser
    Sinema - Tv
    Kültür - Edebiyat
    Tarih - Arkeoloji
    Tasarım - Mimari
    İnsan - Polemik
  ●  Bizden Haber
  ●  Yazarlar
  ●  Yasal Uyarı
  ●  Linkler

 

Bizi Facebook'tan Takip edin Bizi Twitter'den takip edin

 

Üye / Yazar Girişi

 Kullanıcı :

 Parola   :

  Kayıt Ol

 

 

Kuzgunun Rüyaları

ŞEHİR TİYATROLARI
İSTANBUL DEVLET TİYATROSU

  


 

 

 

 

 

 

DİSLEKTİK BİR ÇOCUĞUN GÜNCESİ

Sevgili okurlarım eğitimci kimliğimle yakından tanıdığım bir arkaşımın oğlunda yaşadıklarını sizlerle paylaşmak istiyorum. Eğitim hayatında pek çok çocuğun yaşadığı öğrenme güçlükleri tanısı konulmadan yaşanan zorlukları sizlerle paylaşmak istedim. Disleksi eğitimciler tarafından çok bilinmeyen bir öğrenme güçlüğü. Dislektik bir Çocuğun güncesini bir yazı dizisi olarak sizlere sunuyorum.

“Şu an 25 yaşımdayım ve dislektik bir bireyim. Hayatım büyük zorluklarla geçti. Ama ne ailem ne de ben bu zorlukların nedenini anlayamadık önceleri...

Annem doğumdan itibaren benimle ilgili büyük zorluklar yaşamış. Hareketli ve dışadönük bir çocukmuşum. Daha çok büyüklerle arkadaşlık ediyormuşum. Bu olgun insanlardan geniş bir çevrem oluşmuş. Annem benimle ilgili hikaye kitabı bile yazacak yaşanmış malzeme olduğundan hep bahseder. Güzel bir çocukluk geçirdim.

Üç yıl anneannem bana bakmış. Ancak bakmış ki çok hareketliyim beni kreşe vermişler. Üç yılda kreşte eğitim hayatıma devam ettikten sonra 6,5 yaşında okula başladım.

Ancak her nasılsa beni derinden etkileyen bir olaydır sünnet. Babam beni okul başlamadan üç gün önce sünnet ettirdi. Yanımda ne dedem ne anneannem vardı. Çok kızmıştım babama hala hatırlarım.

Annem ve Babam beni evimize yakın bir ilkokula yazdırdılar. Ablam benden 6 yaş büyüktü aynı okulun orta okulunda da ablam okuyordu. Okuldaki kalabalık alışık olduğum bir manzara değildi. Kreşte ençok 10 kişiydik. Okulun ana sınıfına da gitmediğim için ilkokula alışmak zor oldu. Sınıfta hiç arkadaşım yoktu. 27 kişilik sınıf gözümde o zamanlar 100 kişi gibi geliyordu. Okulda ise milyonlarca öğrenci varmış gibiydi. Ablamın sınıfına arasıra gidiyor orada daha büyük çocuklarla tanışıyordum.

Sınıfın gereçleriyle oynarken bir veli beni azarladı. Başka bir gün başka bir veli azarladı. Sınıf kalabalık ve gürültülü benim korkmama sebep oluyordu. Ben biraz minyon bir çocuktum ve diğer öğrencilerin arasında eziliyordum. Okul, öğretmen, veliler, arkadaşlar derken okul programında başarılı olamamaya başladım...

İşte hikayem belkide tam da bu noktada başladı.”

Hikaye devam edecek....


Aylin MENEKŞE
20.10.2015

Facebook ta paylaş


Yazarın Tüm Yazıları...  -   Yazar'a mesaj yaz  -   Yorum Yaz 









 

Yorum Yaz

 

Tavsiye Et

Okuyucu Yorumları


 

SanatsalHaber Basın Konseyi üyesi olup Basın Meslek İlkelerine uymaya söz vermiştir. SanatsalHaber'de yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Sitede yayınlanan yazı ve fotoğrafların her hakkı saklıdır. İzinsiz veya kaynak gösterilmeden kullanılamaz. Copyright © 2008-2021 SanatsalHaber.com.